Growth Hacking

Growth Hacking konusunda çok detaylı bir bilgiyi bu yazımızda bulabilirsiniz. Keyifle okumanız dieğiyle.

Orobind, fitness koçları için bir online pazar yeri olarak kurulmuş. Kullanıcılar siteye (veya mobil uygulamaya) gelerek kendi amaçlarını belirleyip, buna uygun olarak diyet ve egzersiz tavsiyeleri alabiliyorlar.

Bu site daha çok yeni. Ancak bir tek kuruş bile harcamadan yaptıkları growth hacking kampanyası ile siteyi açtıktan iki gün sonra 5.000 kullanıcıyı üye yapmayı başarmışlar. Google Analytics sayfalarından aldıkları ekran görüntüsüne şöyle bir bakıp, bu işi nasıl başardıklarını anlatalım.

İyi ürünün kendini sattırdığı zamanları 10 yıl kadar önce geride bıraktık. Artık bir ürünün hem iyi olup hem kendini sattırması için, öncelikle ortalarda, görünür bir yerde, sıradan insanın istediği an ulaşabileceği bir yerde olması gerekiyor.

Pre-Launch kampanyalar bunu sağlıyor ve ürünün etrafında bir merak duygusu oluşturuyor. Bu tarz kampanyaların başarısı ise virallikleri ile doğru orantılı. Viralliği ölçümleyebilen hala doğru düzgün bir metot geliştirilemedi. O yüzden buradaki deneyim her girişim için aynı sonuçları vermeyebilir. Biz de mümkün olduğunca sektör bağımsız olarak anlatmaya çalıştık.

Landing Page

Kullanıcı ile ilk etkileşimin gerçekleştiği yer. Bu yüzden, gerçek bir kişi ile ilk tanışmanızda nelere dikkat ediyorsanız, burada da aynılarını uygulamanız gerekiyor. Yani sade, hoş ve en önemlisi açık olmak zorundasınız. İlk defa sizi ziyaret edenler ayrıntılı bir karmaşıklık ile uğraşmayacaklardır.

Sayfa tasarımının minimal olması genellikle amaca iyi yönde etki ediyor. Sayfa yalın, kolay anlaşılır oluyor, yine de göze hitap ediyor.

İçeriğin de insanı sıkmaması gerekiyor. Orobind’in sayfasında yalnızca 12 kelimelik içerik var. Ancak bu, mesajınızın kısılması gerektiği anlamına gelmesin. Dengeyi iyi tutturmalısınız.

Kullanıcılarınızı ilk aşamada onları ilgilendirmeyecek mesajlar, sorular ile sıkmayın. Tek ihtiyacınız olan şey bir e-posta adresi. Yalnızca bunu sorun.

Harekete çağrı, en etkili yöntemle, tıklanası gelen büyük bir turuncu butonla yapılıyor. Butonun üzerinde e-postanızı girdiğinizde ne olacağı açıkça yazıyor.

Sonuçlar
Bu landing page tasarımı ile Orobind’in elde ettiği dönüşüm oranı %43,69. Bunun bir pre-launch kampanyası olduğunu ve sitede yalnızca tek bir sayfanın var olduğunu hatırlarsak, oldukça başarılı bir sonuç. Kullanıcı sayfayı açtığı anda, e-postasını vermek ya da vermemek haricinde yapılacak bir şey yok.

Yönlendirme programı

Bir yönlendirme programında neyin işe yarayıp neye yaramadığını belirleyen, ölçümlenemeyecek kadar çok değişken var. Ancak, bunların bazı işe yarayanları belirlenebiliyor ve tekrar tekrar kullanıldıklarında olumlu etki yaratıyorlar.

Örneğin verdiğiniz mesajın tonu. Bu ton, kişisel ve ciddi bir istek olmalı. Her ne kadar insan ilişkilerinin çetrefilli olduğu bir zaman dilimde yaşıyor olsak da, samimi bir istek hala etkili oluyor.

Başka insanları mesajınıza özendirecek kişiler bulmalısınız. Bu kişiler, mesajınızın, doğal olarak da kampanyanızın gerçekten yayılmasını sağlayacak kişilerdir. Ancak bunların gerçek ve doğal kişiler olmaları haricinde, ölçeklenebilir olmalarına da dikkat etmeniz gerekiyor.

Ayrıca kendinize paralel yollar belirlemelisiniz. A/B testleri bu iş için biçilmiş kaftan. Orobind, landing page’lerinin 3 farklı versiyonunu yapmış ve erken A/B testleri bariz bir şekilde belli bir tasarımı işaret etmeye başladığında bu tasarımı ana sayfaları yapmışlar.

Kullanıcı kitlenizi araştırıp, hitap etmek istediğiniz kitlenin hangi sosyal mecralarda takıldığını öğrenin. Onlara hangi sosyal kanallardan ulaşabileceğinizi bulun. Ancak çok fazla kanalda aynı anda bulunmak da dikkat bölünmesi yaratacaktır. Orobind, yalnızca Facebook, Twitter ve doğrudan site adresini gönderme yollarını tercih etmiş.

Orobind akıllıca bir hareket yaparak, yönlendirme programlarını e-posta ile de desteklemiş. Programa göre, siteye kayıt olduktan sonra eğer 5 kişiyi daha kayıt ettirebilirseniz ücretsiz fitness ve diyet programı kazanıyorsunuz. Buna, gönderdiğiniz e-postalar üzerinden kayıt olanlar da dahil. Orobind ayrıca, her gelişmede size yeni bir e-posta gönderip nasıl bir aşama kaydettiğinizi hatırlatıyor. Böylece kendini unutturmayıp, kullanıcıların sürekli daha fazla kişiyi siteye çağırmalarını sağlıyor.

E-postaların okunma oranı %64. Sitenin bağlantısına tıklanma oranı ise %31.

Yönlendirme programından siteye gelen trafik oranı %59,68. Yine yönlendirme programından sağlanan kayıtların oranı %81,8.

Yeni açılmış ve ne yaptığını bilen bir internet sitesinin kullanıcı kazanmak için izlediği yolları ilk defa bu kadar açık ve net olarak ele aldık. Orobind, şirket şeffaflığını kullanarak içerik yaratma ve bu içerik ile birlikte kendini tanıtma konusunda da başarılı. Tüm girişimcilere iyi bir örnek olmasını temenni ediyoruz.

 

 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir