İçerikle pazarlama (content marketing) kavramı markalar için her geçen gün önem kazanıyor. Yoğun rekabet ortamında “içerik” (content) markanız için en değerli pazarlama araçlarından birisi olacak. Ürün ve hizmetlerinizi “sosyal topluluklarla” ne kadar ilişkili, bağlı ve etkileşimli hale getirirseniz “sosyal marka” değeriniz o kadar artacak. Markanız ile ilgili üreteceğiniz kaliteli içerikler “sosyal ticaret” süreçlerinde tüketicilerin satın alma kararlarında etkili olacak.
İçerikle pazarlamaya başlarken 4 temel unsuru çözmeniz gerekir.
1 – Organizasyonel Hazırlık:
Başlarken markanızı içerikle pazarlamaya hazırlamanız gerekir. Yönetim Kurulu Başkanı başta olmak üzere üst düzey idari birimlerden başlamak üzere aşağıya doğru neredeyse tüm birim ve çalışanlarınızın temel sosyal medya pazarlaması ve içerikle pazarlama kavram ve süreçlerini en azından ana hatlarıyla bilmesi ve kavraması gerekir. İçerikle pazarlama, yalnızca bir yöneticisini ya da biriminizi değil ama tüm birim ve süreçlerinizi ilgilendiren unsurdur. Her birim ve temsilciniz sosyal medyanın ve üretilen içeriğin artık birer parçası olduğunu bilmelisiniz. Bu hem temsiliyet anlamında önemlidir, hem de üretilecek içeriklerin en temel besleyicisi ve veri kaynağıdır. Organizasyonunuzun tüm birim ve parçalarını ne kadar bu sürece dahil ederseniz içerik zenginliğiniz ve hedef kitlelerinizle bağ kurma kapasiteniz o kadar güçlü olacaktır. Halen içerikle pazarlamanın önemini kavrayan markaların yola çıkarken karşılaştıkları en büyük güçlük organizasyon aklında başlangıçta yaşadıkları bu eşiği aşamamalarıdır.
2 – Dağıtım Kanalları:
İkinci temel aşama, içeriklerinizi dağıtacağınız kanalları seçmektir. Facebook, Twitter ve Youtube öncülüğü üstlense de üreteceğiniz içerikleri dağıtacağınız onlarca, hatta yüzlerce sosyal ağ platformu bulunuyor. Örneğin, marka bloğunuz da içerikle pazarlamada çok önemli bir yere sahiptir. Her platformda yer almanıza ve her kanal için içerik üretmenize gerek olmayabilir. Önemli olan üreteceğiniz içeriklerin hedef kitlenizle buluşmasını sağlamaktır. Hedef kitlenizin en yaygın olduğu platformları seçmek en doğru yoldur. B2B (işletmeler arası) ve B2C (işletmeden tüketiciye) markalarının izleyeceği stratejiler de genellikle farklılık gösterir. B2B markasıysanız blog, e-book, youtube gibi platformlar sizin öncelikli platformlarınız olabilir. B2C markasıysanız facebook, twitter, youtube platformlarını etkin kullanmanız gerekebilir.
3 – İçerik Stratejisi:
Organizasyonel hazırlık ve dağıtım kanallarınızı belirledikten sonra sıra “içerik stratejisine” gelecektir. İçerikle pazarlamayı hedeflediniz, dağıtım kanallarınızı da seçtiniz, peki şimdi ne tür içerikler oluşturacak ve paylaşacaksınız? İşte en kritik, en önemli aşamaya geldiniz. İçerik pazarlaması, sosyal medya pazarlamasının adeta kalbidir. Hedef kitlenizin dikkatini çekmeyi başarıp başaramayacağınızı, onları markanıza ilgili ve bağlı hale getirip getiremeyeceğiniz üreteceğiniz içeriklerle ilgili olacaktır. Sektörünüzü, firmanızı (markanızı) rakiplerinizi, pazarı, rekabeti iyi analiz etmeniz, doğru ve kaliteli içerik üretmenin ilk adımıdır. İçerikle pazarlamada doğru yol almak çok önemlidir. İçeriğinizin, reklam ve satış odaklı ve öncelikli olmaması gerekir. İçeriğinizin pazarınızın ve hedef kitlenizin sorunlarına odaklanması, ürün ve hizmetlerinizin bu sorunlara ne tür ve nasıl bir çözüm getireceğine ilişkin yanıtlar içermesi dikkat çekmenize ve markanıza ilişkin ilgi oluşturmanıza yardım eder. İçeriğinizin kalitesi, kendi markanızın ne kadar muhteşem olduğunu anlatmaya çalışmanızla değil, hedef kitlenizin sorunlarını ne kadar muhteşem bildiğinize ve nasıl çözüleceğini muhteşem göstermenizle alakalıdır. Bu nedenlerle, plan yapmanız, ne zaman, nasıl içerikler üreteceğinizi öngörmeniz doğru bir yolda ilerlemenizi sağlar. İçerik haritanız, ürün ve hizmetlerinizin pazarlama süreçleriyle ilgili ve bağıntılı olmalı ve satışlarınızı beslemelidir.
4 – İçerik Yönetimi:
Bu aşamaya kadar gelmeyi başarırsanız önemli bir yolu aldınız demektir. Ama yine de her şeyi çözdüğünüz anlamına gelmiyor. İçerikle pazarlamada istikrar çok önemli. Muhteşem içeriklerinizi kim üretecek? Blog içeriklerinizi kim yazacak? Facebook ve Twitter mesajlarınızı kim hazırlayacak? Yotube için video içerikleri kim oluşturacak? İçeriklerin paylaşımını kim yapacak? Takipçilerden gelen mesajları kim yanıtlayacak? Müşterilerin talep ve isteklerini ilgili departmanlara kim iletecek ve geri bildirimleri kim yönlendirecek? Rakiplerin içerikle pazarlama süreçlerini kim takip edecek? Sosyal ağlarda markanızla ilgili konuşmaları kim takip edip (ölçümleme), raporlayacak?
Eğer, dağıtım için seçtiğiniz kanalları düzenli kullanmazsanız, bir süre sonra hedef kitlenizin ilgisini kaybedersiniz. İçerikle pazarlamada kısa sürede sonuç almanız neredeyse imkansızdır. Zincirin halkaları gibi birbirine bağlanan değerli içerikleriniz hedef kitlenizde güçlü bir algı ve güven oluşturur. Önemli olan herhangi bir zamanda bir kere değil, her zaman ve sürekli ürün ve hizmetinizi satabilecek aşamaya ulaşmaktır.
İşte bu aşamada yanıtlamanız gereken, içerikle pazarlama süreçlerinizi kurum içinde departman oluşturarak mı, yoksa profesyonel destek alarak bir sosyal medya ajansıyla mı yöneteceğinizdir. Her iki tercihin de kendine özgü avantaj ya da dezavantajları olmakla birlikte uzu